İSTANBUL TÜP BEBEK TEDAVİSİ FİYATLARI

TÜP BEBEK NEDİR?


Tüp bebek kısırlık (infertilite) problemi olan çiftlerin çocuk sahibi olabilmeleri için uygulanan bir yardımcı üreme yöntemidir.
Kısaca tanımlamak gerekirse kadının yumurta hücresi ve erkeğin sperm hücresinin laboratuvarda vücut dışında birleştirilmesi sonucunda oluşan embriyoların rahim içerisine verilmesi şeklinde uygulanır.
Laboratuvar koşullarında gerçekleştirilen döllenme IVF ve ICSI olmak üzere iki şekilde gerçekleştirilir ve daha sonra döllenen yumurta rahim içerisine verilir.

Tüp bebekte IVF ve ICSI (mikroenjeksiyon) yöntemleri arasındaki fark nedir?
IVF yönteminde anneden alınan yumurta hücresinin etrafına laboratuvarda özel bir ortamda binlerce (50 bin-100 bin arasında) sperm hücresi konur ve bu spermlerden birisi kendi kendine yumurta hücresini döller.
ICSI yani diğer adıyla mikroenjekssiyon yönteminde ise yine vücut dışında labarotuvar ortamında tek bir tane sperm hücresi alınarak mikroskopik yöntemlerle yumurta hücresinin içerisine verilir. Yani burada sperm yumurta hücresinin içerisine kendi kendine girmez. Bu fark dışında diğer aşamalar her iki yöntemde aynıdır.

Mikroenjeksiyon (ICSI)
Sperm hücrelerinin herhangi bir nedenle kadın yumurtasına erişemediği veya yumurta zarını aşamadığı erkek kısırlığı durumlarında mikroenjeksiyon tekniği kullanılır. Sperm sayısı ve hareketliliği az olan veya spermlerinde şekil bozukluğu olan erkeklerin çocuk sahibi olabilmesi için en uygun yöntemlerden birisidir.
Tek bir sperm hücresi kadından elde edilen yumurtanın içerisine çok ince bir iğne yardımıyla mikroskop altında enjekte edilir ve döllenme sağlanır. Mikroenjeksiyon hakkında ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

  • IVF -ICSI programı 4 basamaktan oluşan bir işlemdir:
  • Yumurtalıklarda yumurta gelişimi
  • Yumurtaların toplanması
  • Yumurtaların döllenmesi
  • Embriyonun rahim içerisine verilmesi
  1. IVF kimlere uygulanmalıdır?
  2. Tüplerin tıkanıklığı ve karın içi yapışıklıklar
  3. Erkeğe bağlı kısırlık nedenleri
  4. Ovulasyon (yumurtlama) bozukluğu
  5. Nedeni bulunamayan infertilite

İn vitro fertilizasyon yöntemlerinin uygulanma kuralları:
Çift mutlak evli olmalıdır
Çift mutlak İVF konseyince alınan karar sonrasında işlemlere başlar.
Çift mutlak rıza belgesi imzalamalıdır (bilgilendirme sonrasında).
Yalnızca çifte ait yumurta spermler kullanılabilir, hücre bağışı yapılamaz.
Kaç embryo transfer edileceğine doktorlar karar verir.
Hangi embryonun transfer edileceğine doktorlar karar verir.

İn vitro fertilizasyon nedeniyle gelişebilecek komplikasyonlar:
Kadında:
Yumurtalıkların aşırı uyarılması, karında sıvı toplanması ve yumurtalıkların büyümesiyle belirginleşir.
Yumurtalar toplanırken kanama ve sonrasında infeksiyon gelişebilir.
Embryoların transferi sonrasında infeksiyon gelişebilir.
Erkekte:
Yalnızca testisten sperm toplanarak işlem uygulanan olgularda testis içine kanama veya infeksiyon gözlenebilir.
Gebelikte:
Düşük riski normale oranla fazladır.
Erken doğum, ölü doğum riski normale oranla fazla değildir.
Anormal bebek gelişimi riski -tartışmalı olmakla birlikte- biraz artmıştır.
Çoğul gebelik oranları normalden fazladır.
Dış gebelik gelişimi normalden fazladır.

Tüp bebekte (IVF) başarı oranı ne kadardır?
Çeşitli tüp bebek merkezlerinde bu konuda farklı oranlar verilmektedir. Her merkezin başarısının farklı olmasını etkileyen bazı etkenler vardır. Fakat ortalama bir başarı oranı belirtmek gerekirse:
Her bir denenen tüp bebek (IVF) işleminin canlı doğumla sonuçlanma oranı:
35 yaşın altındaki kadınlarda %30-35
35-37 yaş arası kadınlarda %25
38-40 yaş arası kadınlarda %15-20
40 yaş üzerindeki kadınlarda %6-10

TÜP BEBEK AŞAMALARI NELERDİR?

Tüp Bebek Tedavisine Genel Bakış


Tüp bebek tedavisini kısaca özetlemek gerekirse, kadın ve erkeğe ait üreme hücrelerinin vücut dışı koşullarda döllenme işlemi diyebiliriz. Modern tüp bebek tedavisinin kurucusu Robert G. Edwards’dur. Tüp bebek işlemi sonucu doğan ilk bebek (Louise Brown), 1978 yılında İngiltere’de dünyaya gelmiştir. 1971 yılından itibaren tüp bebek ile ilgili olarak yapılan tüm uygulamalar günümüz tüp bebek tekniğinin temelini oluşturmaktadır. Dünyada tüp bebek ile ilgili gelişmeler hızla devam ederken, ülkemizde tüp bebek konusundaki çalışmalara kayıtsız kalmayarak ilerleyen tüp bebek yöntemlerini uygulamaya başladı. Bunun sonucunda da 1989 yılında Ege Üniversitesi’nde ilk tüp bebek doğumu gerçekleşmiştir.

Tüp Bebek Tedavisinde Son Teknolojik Gelişmeler
Tüp bebek tedavi teknikleri her geçen gün gelişerek yeni yöntemlerinde hayatımıza girmesini sağladı. Bu son teknolojik gelişmeler tüp bebek tedavisinin başarı oranını etkileyen faktörler baz alınarak hayata geçirilmiştir. Kısaca bu gelişmelerden bahsetmek gerekirse;
– Mikroskop altında yapılan testis biyopsisi (Mikrotese)
– Genetik problem söz konusu olan çiftlerin embriyolarının incelenmesi ve içlerinden sağlıklı olanlarının seçilmesi tekniği PGD (Preimplantation Genetic Diagnosis)
– Lazer yardımı ile embriyo çeperinin inceltilmesi tekniği (Assisted Hatching)
– Embriyoların, spermlerin ve yumurtaların daha sonra kullanılmak üzere dondurularak saklanması işlemi (Frozen)
– Embriyonun gelişimini kamera altında takip etmek ve gelişimi sağlıklı olanları seçmek için uygulanan teknik (Embriyoscope)

Tüp Bebek Yönteminin Adımları Nelerdir?
1. Adım (İlk muayene ve çift değerlendirmesi)

Çiftin daha önce görmüş olduğu tedaviler ve gebelik, doğum, düşük gibi hikayeleri dinlenir. Varsa eski tahlil ve tetkik sonuçları değerlendirilir.
– Her türlü ameliyat raporu ya da notu
– Sperm tahlili
– Kadın ve erkeğe ait kan testleri
– Daha önce uygulanan tedavilere ait raporlar
– Rahim filmi
– Kromozom analizi
– Başka hastalıklar ile ilgili raporlar
Tüm bu verilere göre tüp bebek tedavisi planlanır ve tedavinin uygulanacağı gün belirlenir.

2. Adım ( Yumurtalıkları uyarma ve yumurta oluşturma)

Yumurtalıklarda iyi embriyoların seçilerek rahme konulması ve çok sayıda yumurta oluşturmak için yumurta geliştirici ilaçlar (iğne tedavisi) uygulanır. İlaç dozu ve tedavi süreci hastanın yaşı ve yumurta rezervine göre değişmektedir. Ortalama 8-12 gün sürmektedir.

3. Adım (Yumurta toplama)

Gelişen yumurtalar anestezi altında toplanır ve laboratuvar koşullarında döllenme işlemi için saklanır. Bu sırada erkek de sperm verir. Tıpkı sperm tahlilinde olduğu gibi masturbasyon yoluyla sperm alınmaktadır. Sperm veremeyen erkeklerden ise mikro TESE yöntemi ile sperm alınır. Ortalama olarak bu işlem yarım saat sürer. Yumurta toplama günü verilecek sperm örneği için erkek 2-4 günlük bir cinsel perhiz yapmalıdır. Bu süre 7 günden uzun olmamalıdır.

4. Adım Tüp bebek (IVF) veya microenjeksiyon (ICSI) uygulaması

*Klasik Tüp Bebek-IVF (İn Vitro Fertilizasyon): Tüp bebeğin ilk yıllarında, henüz mikroenjeksiyon zamanlarada, daha sık olarak uygulanan bir teknikti. Son yılarda, döllenme oranları ICSI’ye göre daha düşük olduğundan, çoğunlukla uygulanması tercih edilmeyen bir IVF tekniği haline dönüşmüştür.

*Mikroenjeksiyon (ICSI): Mikroskop altında spermin bir pipet vasıtasıyla direkt olarak yumurtanın içine enjekte edilmesidir. Tüp bebek tedavisinde mikroenjeksiyon (ICSI) yöntemi günümüzde yaygın olarak kullanılmaktadır. Mikroenjeksiyonun amacı, yumurtanın tek tek sperm ile buluşması vasıtası ile döllenmenin yüksek oranlara çıkartılmasıdır. Mikroenjeksiyon, özellikle şiddetli erkek infertilitesinde yaygın olarak kullanılmaktadır.

Erkekten alınan sperm, mikroskop altında kadından alınan yumurta birleştirildikten sonra, vücut ortamını andıran inkübatör dediğimiz cihazlar içerisinde gelişimine göre 7. güne kadar takip edilir.

5. Adım (Embriyo transferi)

İki ila altı gün süreli laboratuvarda saklanan döllenmiş yumurtalar rahim içerisine bir ağrısız bir şekilde özel katater yardımı ile yerleştirilir. Bu işlem 5-10 dakika kadar sürer. Gebelik testine kadar olan süreçte cinsel beraberlik önerilmez. Ağrı kesici olarak Parasetamol grubu ilaçlar kullanabilir. Transferden 1 gün sonra ılık duş şeklinde banyo yapılabilir.

6. Adım (Gebelik testi)

Transfer işleminden 12 gün sonra gebelik testi yapılarak gebeliğin oluşup oluşmadığı öğrenilir. Bu test açlık ve tokluk gerektirmeyen kanda BHCG dediğimiz bir kan testidir.
Gebelik tespit edildikten 1 hafta – 10 gün sonrası için hasta ultrason kontrolüne çağrılır. Şehir dışı veya yurtdışında yaşayan hastalar ise bulundukları yerde kontrollerini yaptırıp bilgi verirler. Her ne kadar gebe kaldıktan sonra normal bir gebelik olsa da özellikle ilk 3 ay kullandığımız ilaç desteğini kesmemekteyiz.