İSTANBUL GENİTAL SİĞİL TEDAVİSİ

İSTANBUL GENİTAL SİĞİL TEDAVİSİ

 

Hastaların dış genital organlarında veya anüs çevresinde siğiller vardır. Bu siğiller gözle görülebilir ve elle hissedilebilir. Tedavi olmayan siğiller gittikçe büyür ve yayılır. Siğiller yumuşak- pembe renkli ve deriden kabarık lezyonlardır. Bazılarının rengi koyudur. Tedavi edilmeyen kondilomlar karnabahar görünümü olabilir. Nadiren vagina içinde, bazen homoseksüellerde anüs içinde saptanır. Siğil saptanan erkeklerin eşlerinin de mutlaka smear testi yapılmalıdır.

Kondilomlar kesinlikle ihmal edilmemesi gereken hastalıklardır. Çünkü kondilomlu hastaların bulaştırıcılığı çok fazladır. Hem de tedavi edilmeyen siğiller gittikçe çoğalır ve büyürler. Kondilomlar tedavi şekline göre tekrarlayabilen hastalıklardır. Bu nedenle ortalama kondilom tedavisi 6 ay sürer. Eskiden krioterapi denen dondurma yöntemi kullanılmakta idi. Bunda nüks çok fazla görülüyordu. Günümüzde ise ya radyo frekans denen buharlaştırma yöntemi ile ya da elektro koterle yakılarak kondilomlar tedavi edilmektedir. Çok büyük olan kondilomlarda ise bazen cerrahi tedaviye başvurulmaktadır. Oluşan defekt ya sekonder iyileşmeye bırakılmakta ya da grefitle kapatılmaktadır.

Kondilomların yakılmasında koter, lazer ve radyofrekans cihazı kullanılır. Hastaya lezyonların büyüklüğüne göre lokal anestezi ve spiral anestezi uygulanır. Sonra anal kondilomlar için tercihen diz-dirsek pozisyonundaki proktoloji masası, genital kondilomlar için jinekolojik masa kullanılır. Mevcut siğiller tek tek yakılır. Vajina içinde veya anüs içinde siğiller var mı diye bakılır. Anoskop yardımıyla bakılan anüste siğil saptanırsa azami 4mm’ye kadar etkili lazer probu ile buradaki siğillerde yakılır. Hastaya koruyucu antibiyotik ve ağrı kesiciler verilir. Her dışkılama sonrası oturma banyosu önerilir. 10 dakikalık banyo sonrası antibiyotikli merhem verilerek anal bölge enfeksiyonlardan korunmaya çalışılır. Hasta 6 ay süre ile her ay çağırılarak çıkan kondilomlar tek tek yakılır. Bu hastalar ortalama 1 yıl gözlenmelidir. Tedavi süresince cinsel ilişki yasaklanır.

Kondilomları kalıcı olarak yok edebiliriz. Fakat virüsü ortadan kaldıracak bir ilacımız yoktur. Bunu hasta bağışıklık sistemi ile ortadan kaldıracaktır. Prezarvatif HPV bulaşmasını tam olarak önlemez. Bunun için hastaların ve eşlerinin sık sık kontrolü çok önemlidir.

 

Genital Siğil

Genital siğil, kondilom, verrü gibi adlandırılabiliyor. Siğil, vücudun her hangi bir yerinde oluşabilmektedir. Ancak cinsel organ bölgesinde çıkanlara genital siğil veya kondilom adı veriliyor. Genel olarak cinsel organ bölgesi yani genital bölgede önceleri kaşıntıyla başlar. Kaşınan yerler daha sonraları kızarır ve ilerleyip oradaki ufak karnabahar görünümlü yapılara dönüşür.

Herpes Virüsü (HV) ve Human Paplloma Virüsü (HPV) genital siğillerden sorumludur. Cinsel yolla bulaştıkları kesin olarak biliniyor. Son zamanlarda daha hızlı artış olması nedeniyle, dikkatler başka yönlere yoğunlaştı. Bu bağlamda ortak kullanılan bazı aletler ve malzemeler üzerinde durulmaktadır.

Genital Siğil Belirtileri

Cinsel bölge yani genital bölgedeki siğiller, önceleri tatlı ve ara sıra olan bir kaşıntıyla başlar. Günlerin geçmesiyle bu kaşıntıların süresi ve miktarı artar. Sonraları kızarmaya başlar. Bu süre içinde doktora gitmeyen kişilerde hastalık devam eder ve önceleri milimetrik, yani çok ufak kabarıklar meydana gelir. Bunlar daha sonra sayıca çoğalıp birleşerek karnabahar görünümü alır. Virüsün cinsine göre bu görüntü saplı veya geniş tabanlı yumuşak veya sert olabilir. Renk olarak çok farklı renkte olabilmektedir.

Genital Siğil Tanı

Erken tanı çok önemlidir. Tanı hastanın genital bölge muayenesiyle konur.

Önceleri kaşıntıyla başlar. O dönemde bir çok zaman mantar tanısıyla karıştığından, mantar tedavisi verilmektedir. Bu tedavilerde bazen kortizon içeren maddeler olabilmektedir. Bu da hastalığın daha hızlı seyretmesine neden olur. Eğer bir genital mantar durumunda merhem veya pomad tedavisinden fayda görülmezse, derhal hekime müracaat edilmelidir.

Genital siğiller, HV ve HPV ile olduğunu yukarıda belirtmiştik. HPV’nin bazı türleri kansere yol açar. Ancak genital HPV ve HV kansere yol açtığı kanıtlanmamıştır.

Baş-boyun, ağız içi (dil, bademcik gırtlak) penis, vajen, vulva ve anüs bölgelerindeki bazı HPV türleri kansere yol açtığı bilinmektedir.

Genital siğilden sorumlu HPV genel olarak kansere yol açmamakla beraber, gelecekle ilgili bir şey söylemek önceden mümkün değildir.

Kesin tanı için öncelikle uzman hekime başvurmak gerekir. Erkeklerde Genital Siğil çoğunlukla Ürolog ve Dermatolog tarafından ele alınır. Kadınlarda Genital Siğil Jinekolog ve Dermatolog tarafından ele alınır.

Genital Siğil Bulaşma

Genital Siğillerin bulaşma yolu, genel olarak cinsel yolla olmaktadır. HPV veya HV virüsü taşıyan kişiler, cinsel temas sırasında beraber oldukları kişilere, yani partnerlerine bunu bulaştırırlar.

Genital siğil bulaştırılan kişideki hastalığın oluşması bazı faktörlere bağlıdır. Kişinin cilt bütünlüğünün olup olmadığı önemli rol oynar. Bazen çıplak gözle fark edilmeyen tahrişler (örneğin bölge temizliğinde kullanılan keskin jilet ve benzeri aletlerin oluşturduğu ufak sıyrıklar) enfeksiyon bulaşmasında çok etkili olmaktadır.

Kişinin vücut direnci önemli başka faktördür. Sağlıklı beslenmeyen, stresli kişilikli, uyku düzeni iyi olmayan, stresli mesleğe sahip, diabetli veya insülin direnci yüksek kişiler ve D vitamini eksikliği yaşayan kişiler virüsle karşılaştıklarında vücut savunma mekanizmaları, yani immun sistemi buna karşı koymakta sorun yaşar ve virüs vücutta çoğalmaya başlar.

Virüsün bulaşıcılık potansiyeli önemli etmenlerden bir diğeridir. Bilindiği üzere 40 a yakın HPV ve farklı sayıda HV türü saptanmıştır. Bunların hangisi bulaştırdı? Hangi alt gurup bulaştırdığına bağlı, virüs hastalık hızı ve yaygınlığı ve de bulaşıcılığı değişiklik göstermektedir.

Virüs Sıklığı

Toplumun neredeyse %50 sinde görülmeye başlandı. Son yıllarda değişik nedenlerle Prezervatiflerin (kondomların) bırakılması veya az kullanılması önemli rol oynamaktadır.

Ağızdan alınan doğum kontrol hapları (Oral kontraseptif) ve gebeliğin önlenmesi için kullanılan spiraller (IUD), kadınlarda tüplerin bağlanması, erkeklerde vazektomi sayısındaki artış, insanlarda sadece gebelik düşünülerek bir rehavete yol açmıştır. Kondom (prezervatif) kullanmak sadece gebelik önleme amacıyla değil, aynı zamanda cinsel yolla bulaşan hastalıkları önlemede çok etkin rol oynamaktadır. Genital siğilleri önlemek için bu konuya insanlarımızın önem vermesi gerekmektedir.

Genital Siğilden Korunma

Korunmanın önemini hepimiz bilmekteyiz. Bu nedenle korunmadan bahsederken sadece tek bir durum üzerinde durmamak gerekir. Korunmak, aşı, prezervatif (KONDOM- KILIF), tek eşlilik gibi 3 ayaktan oluşmaktadır.

Aşı için doktor tarafından önerilen 3 aşı yapılması gerekir. Tek aşı etkili değildir. Aşı genel olarak cinsel ilişkiden önce olursa kıymetlidir. Unutmamak lazım ki, aşı belirli tip HPV lerden korur. Aşı, hem erkek hem bayanlarda yapılmalıdır.

Kondom veya prezervatif kullanma alışkanlığı genital siğil önlemede çok etkin rolü var. Özellikle tanımadığınız kişilerle cinsel ilişki kurarken mutlaka kondom öneriyoruz.

Tek eşlilik önemli bir önleme faktörüdür. Bu şekilde kendinizi ve partnerinizi korumaya almış olursunuz.

Genital Siğil Tedavisi

Siğilin sayısı, yeri, yayılma şekli gibi faktörlere bağlı farklı tedaviler uygulanabilir. Kimyasal maddeler yani merhem ve pomatlar, elektro koter, kimyasal koter ve kryoterapi gibi farklı yöntemler var. Son yıllarda kullanılmaya başlayan ve ülkemizde çok az sayıda bulunana Radyofrekansla Koter işlemi de mevcuttur.

Radyofrekansla koter, halı hazırda kliniğimde mevcuttur. Bu cihazın avantajları daha derin ve daha etkili bir şekilde uygulama imkanı vermektedir. Bu etkin derinlik siğilin aynı bölgede yeniden oluşma riskini ciddi derecede düşürmektedir. Diğer avantajları daha düşük voltaj kullanması ve daha kısa süreli işleme ihtiyaç duyulmasıdır. Sistem tamamen güvenli olup bağlantılar tam olmadığında cihaz hiçbir şekilde çalışmamaktadır. Böylece istenmeyen üzücü yan etkiler oluşmamaktadır.