İSTANBUL AĞRISIZ DOĞUM

İSTANBUL AĞRISIZ DOĞUM

AĞRISIZ NORMAL DOĞUM (EPİDURAL ANALJEZİ) (PRENSES DOĞUM)
Doğum ağrısı, kendine has özellikleri olan çok yönlü bir ağrıdır ve genellikle çok şiddetlidir. Pek çok kadın için yaşadıkları en şiddetli ağrıdır. Doğum sancısı annenin gereksiz yere acı çekmesine , fizyolojik stres oluşturmasına ve annenin yorgun düşmesine neden olur.

Günümüzün anne adayları artık çok şanslı !

Çünkü epidural “ağrısız doğum”, ‘’prenses doğum’’ adıyla bilinen yöntem; doğum eyleminde veya sezaryan operasyonunda ağrı hissini ortadan kaldırmak için kullanılan özel bir bölgesel anestezi yöntemi haline gelmiştir. Genel anesteziden farkı anne adayının işlem esnasında uyanık olması ve etrafında olup bitenleri tümüyle algılamasıdır. Normal doğum için en çok tercih edilen, en etkili, en güvenli ve en sık kullanılan yöntem Epidural “ağrısız doğum” tekniğidir.

 

AĞRISIZ DOĞUM NASIL YAPILIR?
Epidural anestezi çok ince bir kateter yardımıyla belden epidural saha adı verilen bölgeye girilmesi ve buraya lokal anestezik maddeler verilmesi şeklinde uygulanır. Anne adayı baskıyı, dokunmayı hisseder, hatta kalkıp yürüyebilir ama ağrıyı hissetmez. Hasta güvenliği için ameliyathane ortamında uygulanır. Önceklikle anestezi doktoru anne adayına yapacağı işlemi kısaca anlatır, varsa sorularını cevaplandırır.
Anestezi doktoru anne adayı yan yatar veya oturur pozisyondayken muayene neticesinde uygulanacak bölgeyi belirler. Belde iğnenin girileceği bölge antiseptik (“mikrop öldürücü”) maddeyle silinir ve steril örtüyle örtülür. Cilt ve cilt altı çok ince bir iğne ile uyuşturulur. Bu epidural iğnesinin girilmesi esnasında oluşacak ağrı hissini azaltmayı hedefler. Epidural sahaya ucu künt bir iğne yardımıyla kateter yerleştirilir ve ilaç verilir. Özellikle bu aşamada annenin birkaç dakika kıpırdamadan durması çok önemlidir. Kateter yumuşak bir maddeden yapılmış, incecik bir sondacıktır. Kateterin dışarıda kalan kısmı alerji yapmayan özel flasterle , hastanın sırtı boyunca sabitlenerek kayması engellenir. Buradan ihtiyaç duyuldukça önceden programlanmış otomatik pompalarla sürekli belirli doz ilaç verilebilir. Bazı durumlarda anestezi doktoru bu ilaçları belli aralıklarla kendisi vermeyi tercih edebilir.
Normal doğumda, kateter yerleştirilip ilaç verildikten yaklaşık 15 dakika sonra anne adayı kasılmaları hissetmesine rağmen ağrı duymamaya başlar. Doğum uzadığında veya ilacın etkisi azalıp hasta ağrı duymaya başladığında ise ek dozlar verilebilir. Sırta yerleştirilen bu katater hastanın istemine bağlı olarak ya doğumdan hemen sonra veya 24 – 48 saat içinde çekilir.
Anestezi amaçlı epidural kateter takılması işlemi hastalar açısından son derecede kolay acısız ve rahat bir uygulamadır.

AĞRISIZ DOĞUMUN AVANTAJLARI NELERDİR?

  • Epidural anestezi ağrısız normal doğum için mükemmel bir yöntemdir.
  • Etkin bir biçimde doğum ağrılarının giderilmesini sağlar, uygun dozda ve zamanda uygulandığında doğumu hızlandırır.
  • Uygulamadan sonra yürüyebilirsiniz.
  • Epidural analjezi sizi sersemletmez, hasta hissettirmez, ayrıca bağırsak hareketlerini durdurmaz, gaz çıkarımını engellemez.
  • Psikolojik rahatlama, kas spazmını çözmesiyle normal doğum şansınızı artırır.
  • Doğum sonrası yorgun, bitkin olmadığınız için bebeğinizi çok daha çabuk kucağınıza alır, hemen besleyebilirsiniz.
  • Tecrübeli uzmanların yaptığı epidural sonrası baş ağrısı çok nadirdir (% 1 civarı).
  • Doğum kesisi (epizyotomi) açılan durumlarda epizyotominin açılması ve tamiri esnasında duyulan ağrıyı gidermede oldukça etkilidir.
  • Sezeryan gerektiğinde takılan kataterden verilen ilaç dozu artırılarak genel anestezi verilmeden uyanık bir şekilde sezeryan yapılabilir.
  • Normal doğumda altın standart: Epidural Analjezidir.

AĞRISIZ DOĞUM KİMLERE UYGULANMAZ?


Bu anestezi şeklinin uygulanmasının sakıncalı olduğu durumlar çok azdır ve çoğu durumda başarıyla uygulanabilir.

Bu anestezi şekli aktif kanaması , sıvı kaybı , aşırı kanama ya da diğer nedenlere bağlı tansiyonu düşük olan, kullanılacak anestezi maddelerine allerjisi olan, iğnenin batırılacağı bölgede enfeksiyonu , yanığı , nörolojik hastalık şüphesi olan,Kafa içi basıncı artmış olan (Beyintümörü, kanaması vb) hastalıklarda, Pıhtılaşmayı önleyici tedavi alanlarda,Trombosit sayısı 100.000 altında olan anne adaylarında Akli dengesi bozuk olan veya uygulamayı reddeden anne adaylarında uygulanmaz.

AĞRISIZ DOĞUM NE ZAMAN UYGULANIR?
Rahim kasılmaları düzenli hale geldikten sonra rahim ağzı yaklaşık % 60-70 incelip, açıklığı 4 cm’e ulaşınca yani sancılar anneyi ciddi olarak rahatsız etmeğe başlayınca uygulanır. Daha önce uygulanması, kasılmaları etkileyip doğumu geciktirir. Geç kalındığında ise hem anne gereksiz ağrı çekmiş olur hem de ağrılar daha sık geleceğinden anne adayı işlem süresince hareketsiz kalamaz ve epidural uygulanması zorlaşabilir.

AĞRISIZ DOĞUM UYGULAMASINDAKİ RİSKLER NELERDİR?
Epidural anestezinin yan etki ve riskleri, tecrübeli bir uzman hekim tarafından uygulandığında, zannedilenin aksine son derece azdır.

  1. En sık görülen yan etki tansiyon düşüklüğüdür. Bunu önlemek için işlem öncesi sıvı yüklenir ve yakından tansiyon takibi yapılır.
  2. Özellikle hamilelikte çok aşırı kilo almış hastalarda ,yine beldeki çeşitli sorunlarda teknik olarak epidural anestezi uygulaması zorlaşabilir.
  3. İşlem başarısız olabilir ve doğumda ağrı duyabilir.
  4. Epidural iğnenin beyin omirilik sıvısına girmesi sonucu spinal anestezi dediğimiz durum oluşabilir, belden aşağısı tamamen uyuşur ve hareket edemez. Doğum sonrası başağrısı olabilir.
  5. Baş ağrısı; genellikle işlem sırasında hareket edildiğinde daha sık görülür. Çok sıvı ve kafein içeren içecekler alınarak, sırt üstü yatak istirahati ile geçer. Tedavi edilmese bile 7-15 gün içinde kendiliğinden, iz bırakmadan geçer.
  6. Doğumun ikinci evresinde uzama görülebilir.
  7. Nadiren idrar yapmada zorluk görülebilir.
  8. Nadiren kateter takılan yerde enfeksiyon gelişebilir.
  9. Bazı hastalar da hafif allerjik reaksiyonlar görülebilir. Bölgesel, geçici kaşıntı kendiliğinden veya basit bir ilaç yardımıyla birkaç saatte geçer.
  10. Ağrısız doğum uygulanan hanımlarda nörolojik komplikasyonlar (bacaklarda güçsüzlük veya idrar tutamama) çok çok nadirdir, 183.000 de bir; enfeksiyonoranı 145.000 de bir; kalıcı nörolojik zedelenme 257.000 de bir bulunmuştur.
  11. Ağrısız Doğum Amacıyla Anneye Verilen İlaçların Bebeğe Zararı Dokunur mu?
  12. Bu ilaçlar özel bir bölgeye uygun dozda verildiğinde bebeğe zararı olmaz.

Kullanılan ilaçlar kana çok az geçtiklerinden ve geçseler de plasentadan geçip bebeğe ulaştıklarında kısa sürede parçalandıklarından bebek üzerinde olumsuz bir etki beklenmez. Anne düzgün nefes alıp vermeye başladığı zaman bebeğe giden oksijen miktarı da artar. Bebek doğduğunda daha canlı ve hareketli olur. Yine de epidural uygulandıktan sonra en az 30 dakika boyunca bebek dikkatlice izlenir.

Ağrısız Doğum Yaptırılan Annelerin ‘Sakat Kalabileceği’ İddiası Doğru mudur?
Ağrısız doğumda kullanılan kateterler omuriliği örten zarların dışına yerleştirilir. Yani annenin belinden ‘su’ alınmaz. Tekniğine uygun olarak yapıldığında ağrısız doğumun anneye hiçbir zararı yoktur. Aksine anne ağrı hissetmediği için doğum sırasında hırpalanmaz, yorgun düşmez. Bebek doğarken uterus kasılmalarıyla birlikte nefesini tutup ıkınarak bizzat kendiside doğuma yardımcı olur. Doğumdan sonra da en kısa zamanda bebeğine bakacak hale gelir.

Epidural analjezi bel fıtığı olanlar ve gebelik sırasında bel ağrıları çeken hastalara uygulanır mı? Ağrısız doğum bel ağrısına neden olur mu?
Epidural anestezi yapılsa da yapılmasa da doğum sonrası her 3 kadından birinde bel ağrıları olur; bu durumun hamileliğe bağlı vücudun ağırlık merkezinin zamanla öne kaymasıyla bel kaslarının bunu karşılamasının, doğum sonrası aniden değişmesine bağlı olduğu düşünülmektedir.

Çoğunlukla bel bölgesinde bir problem yoksa epidural anestezi ağrı yapmaz. Epidural anesteziyle bel fıtığı ameliyatları bile yapılmaktadır. Bel fıtığı olanlara ve bel ağrısı çekenlere de uygulanabilir, sakıncası yoktur. Doğumdan sonra bel ağrıları devam edebilir, bunun nedeni epidural anestezi değildir.

 

Ağrısız doğum için rejyonel (bölgesel) anestezi ilk kez 1900 yılında kullanılmıştır. Her yeni uygulamada olduğu gibi başlangıçta bazı olumsuz etkiler görülmüş, ancak zaman içerisinde yapılan klinik çalışmalar sonucu günümüze gelinmiş, yeni ilaç, yöntem ve teknikler ve ağrısız doğum konusunda uzmanlaşmış anestezistler sayesinde, ağrısız doğum güvenli bir seçenek olarak yaygınlaşmıştır.

Epidural aralık, omuriliğin çevresindeki zar ile omurların arasındaki bağ dokusunun arasındaki milimetrik boşluktur. Bu aralığa amaca uygun olarak omuriliğin çeşitli seviyelerinden ilaç uygulanarak pek çok ameliyatın yapılması, ameliyat sonrası ağrıların dindirilmesi ve kronik dindirilemeyen ağrıların tedavisi mümkündür.

Burada analjezi ve anestezi kavramlarını birbirinden iyi ayırmak gerekir. Analjezi ağrısızlık, anestezi ise duyusuzluk demektir. Normal doğum sırasında bel bölgesinden epidural yolla sağlanan analjezi, yani ağrının ortadan kaldırılması yeterli olurken, sezaryen ile doğum sırasında epidural anestezi uygulamak gerekir. İşlem yönünden her iki uygulama da aynıdır, fark sadece verilen ilaç dozlarındadır.

Halk arasında “ağrısız doğum” olarak bilinen epidural analjezi ile doğum, günümüzde oldukça yaygınlaşmaktadır. Bel hizasına yerleştirilen milimetrik bir tüp olan kateterden uygulanan bir ilaçla, vücudun alt yarısından gelen ağrı sinyallerinin iletimi geçici olarak durur ve ağrılı uyarının çıktığı bölgede ağrı duyulmaz. Burada seçilen doz sadece rahim kasılmaları sırasındaki ağrıyı ortadan kaldıracak, ancak rahim kasılmalarını azaltmayarak doğumun normal seyrini etkilemeyecek şekilde ayarlanır.

Bu yöntemde sadece ağrı iletimi bloke olur, dokunma duyusu ve hareket kısıtlanmaz. Anne adayı uygulamadan sonra doğum süreci içerisinde kalkıp oda içinde yürüyebilir, her türlü ihtiyacını görebilir. Rahim kaslarının kasılması ve doğum eylemine anne adayının aktif katılımı etkilenmez, anne doğum anında ağrıdan arınmış olarak fizyolojik olarak bebeğine kavuşur.