İSTANBUL SERVİSİT ENFEKSİYONU NEDİR ?

Kadınlarda Görülen Servisit Enfeksiyonu Hakkındaki Tüm Bilgileri Öğrenin
Servisit kadınların doğurganlık yaş dönemleri başta olmak üzere karşılaştıkları en sık CYBH’dan biridir. En sık sorumlu tutulan etkenler N.gonorrhoeae, C.trochomatis, Herpes Simplex Virus ve Human Papilloma Virüs’tür.

Servisit tanısında semptom ve bulguların önemli bir yeri bulunmaktadır. Pürülan veya mükopürülan endoservikal akıntıyla karekterize başlangıç tablosu yetişkin bir kadında akla öncelikle servisiti getirmelidir. Servisit açısından hastanın yetişkin yaşta olması önemlidir. Hastalarda en önemli yakınmalar söröz ya da mükopürülan bir akıntıdır. Bunun dışında önemli bir semptomla karşılaşılmaz. Sonradan tabloya eklenen abdominal ağrı ve adneksiyal hassasiyet çoğunlukla pelvik inflamatuar hastalığın bir göstergesidir.

Mükopürülan servisit tanısı sarı renkli mükopürülan akıntının varlığı veya endoservikal mukusun Gram veya Papanicolaou boyalı yaymalarında polimorfonükleer lökosit sayısında artışın gözlenmesine dayanır.
C.trachomatis’e bağlı servisit ödematöz servikal ektopi ve nazikçe sürüntü alınırken bile endoservikal erezyona ve kanamaya neden olur.
Gonokok veya klamidya endoservisitinden farklı olarak HSV servisitinde hem ekzorserviksin çok katlı yassı epitelyumunda, hem de kolumnar epitelyumda ülseratif lezyonlar oluşur.

Endoserviksten elde edilen servikal mukusun sarı renkli olması gerekir.
Endoserviksten elde edilen servikal mukusun sarı renkli olması, PMN lökositlerin varlığını gösterir. Mukus ince bir şekilde yayılarak Gram boyama yapılır. Vajinal epitel hücreleri veya bakterilerle kontamine olmamış servikal mukus içinde herX 1000 mikroskop alanında 20’den fazla PMN lökosit bulunması endoservisiti gösterir.

Dikkatli bir şekilde alınmış servikal mukusta intraselüler gram negatif diplokokların gösterilmesi gonore için oldukça spesifik fakat sensitivitesi düşüktür ve %50‘nin altındadır.
Bu nedenle servisitli hastanın değerlendirilmesinde öncelikle N.gonorrhoae ve C.trachomatis’e yönelik sensitif ve spesifik testlere başvurulmalıdır.
Akut gonokokal servisit pürülan servikal akıntı ve servikal ödem ile karekterizedi Komplike olmamış gonokokal servisitli kadınların yaklaşık yarısı asemptomatiktir ve başlangıç enfeksiyonlarından sonraki 3-6 aylık süre boyunca kültür pozitif kalabilir .
C.trachomatis, tipik olarak mukopürülan bir servisite yol açmakla birlikte olgularda nonspesifik abdominal ağrı ve cinsel ilişki ile kirlenme gözlenebilir.
Herpes Simplex Virus servisiti kadınlarda çoğu kez mukoid olmak üzere, daha az sıklıkla da mükopürülan servikal akıntı bulunmaktadır.
Bu hastalarda eksternal genital lezyonlar genellikle bulunmaz.
İngüinal adenopati, eksternal genital lezyonlar eşlik etmedikçe genellikle bu hastalarda rastlanan bir bulgu değildir.
Herpes Simplex Virus servisitinin tanısı çok kez hücre içi inklüzyon cisimlerinin birlikte, çok çekirdekli dev hücrelerin varlığı ile sitolojik olarak yapılabilir.
Servisit tanısı endoservikal mukusun gram boyaması, servikal sitoloji, kolposkopi ve servikal biyopsiyi içeren farklı tanısal işlemler ile konulabilir.

İmmersiyon mikroskobunun her sahasında 10 ve üzerinde lökositin mikroskopik olarak görülmesi mükopürülan servisit tanısı için Önemlidir.
Servikal akıntının boyamasında gram negatif hücre içi diplokokların görülmesi gonokokal servisit tanısının konmasında yeterli değildir.
Çünkü kommensal olarak bulunan Neisseria ve Haemophilus türleri gibi morfolojik olarak benzer mikroorganizmaların varlığı nedeniyle pozitif bir gram boyama sonuçlarının mutlaka tanı açısından kültür ile doğrulanması gerektirir.
Üretritte tanımlanan aynı kültür ve kültür dışı hızlı tanı yöntemleri servikal örneklerden N.gonorrhoeae ve C.trachomatis‘in belirlenmesi için kullanılabilir.
Herpes Simplex Virus servisitinin tanısı çok kez hücre içi inklüzyon cisimlerinin birlikte, çok çekirdekli dev hücrelerin varlığı ile sitolojik olarak yapılabilir. Tanı kültürde virüsün izole edilmesi veya immünfluoresan boyamayla doğrulanabilir. Viral izolasyon, HSV-2‘den HSV-I‘in ayırt edilmesini sağlar. Bu durum HSV-l‘in HSV-2‘den daha az oranda tekrarlayan genital herpese neden olduğundan prognostik bir öneme sahiptir.